Eğer bu yazıyı okuyabilecek kadar Türkçeniz var ise ve beyin gelişiminizi yeterince tamamladıysanız, benimle aynı fikirdesinizdir. Türkiye'de internet bir rezilliktir. İşte bu yazımda enine boyuna bunun gerçekten bir rezillik olduğunu ve çözüm yöntemlerini anlatacağım.
Ana konuya girmeden önce, bir firma hakkında, firma ismi vererek görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Evet, belki o firmanın ismi aklınızdan geçti. Bahsettiğim firma o firma.
O firma
Bu firma, müşterilerini gram önemsemeyen bir firma. Bayilerindeki çalışanlarından bir haber, aynı zamanda çalışanlar da bu firmadan bir haber. Başımdan geçen bir olayı anlatayım.
Mart 2018
O firmadan bir mesaj aldım. taahhüdümüzün yakında dolacağını, bu yüzden paketimizi yenilememiz gerektiğini söylüyordu. Mesaja şöyle bir baktıktan sonra derin bir iç çekip telefonu yerine koydum. O an aklıma geldi ki, bu mesajda bir yanlışlık var, çünkü biz 2 SENELİK TAAHHÜT YAPMIŞTIK.
Herhalde bir hata oldu deyip bir sonraki gün en yakın bayiye gittim. Bayide yaklaşık 2 saatlik bir beklemenin ardından sonunda bir "yetkili" ile görüştüm. Yetkiliye durumu anlattım. Bilgisayardan kısa bir kontrolün ardından taahhüdümüzün daha bir senesi olduğunu öğrendik. Ancak burada duramazdım, iki saatlik bir bekleyişin ardından bir şeyler soramadan o odadan ayrılamazdım.
Yetkiliye sorduğum sorular ve cevapları
Soru: AKK hakkında ne düşünüyorsunuz? 2019'un başında AKK kaldırılıyor. Cevap: Onlar külliyen yalan. Öyle bir şey yok. Bir ara uyduruldu, hala bize soruyorlar.
Soru: Bununla alakalı resmi açıklama yapıldı, ne demek AKK yalan? Cevap: Resmi açıklama falan yayınlandığı yok, haber siteleri paylaştı bir şeyler, ancak öyle bir olay yok. Türkiye'de insanlar interneti bireysel kullanmıyorlar. Genelde komşuları ile beraber internete bağlanıyorlar. Bu, yasak. Bunun önüne geçebilmek için AKK sistemi var. Bir kullanıcı zaten o aylık AKK'sini dolduramıyor.
Soru: Netflix diye bir servis var, biliyor musunuz? O servis bi... Cevap: (Sözümü keserek) Hayır, ben internet kullanmıyorum.
Soru: Netflix diye bir servis var, sadece o servis bile AKK'min bir günde dolmasına yol açıyor. Bunu komşular ile bağdaştıramazsınız. Cevap: Belki siz interneti komşularınızla paylaşmıyorsunuz, ancak bu şekilde kullanan kullanıcılar çok fazla. Bunun önüne geçilmek için yapıldı zaten AKK.
Soru: Yani AKK kalkmayacak. Cevap: Evet, AKK kalkmayacak.
Soru: Bazı diğer internet sağlayıcıları "AKK kaldırdık" diyorlar ama? Cevap: Diğer sağlayıcılar bizi ilgilendirmiyor.
Soru: Peki upload hızına ne diyorsunuz? Cevap: Nesi varmış?
Soru: Upload hızları maksimum 2 megabite çıkıyor, yanılıyor muyum? Cevap: Evet, 2 megabit son hız.
Soru: Peki bu 2 megabiti arttırmanın bir yolu var mı? En basitinden YouTube'a video yüklemek çok uzun sürüyor, ki yayın açmayı söylemiyorum bile. Cevap: Altyapının desteklediği en yüksek hız 2 megabit. Bunun üzerine çıkamıyoruz.
Soru: Bazı diğer internet sağlayıcıları daha yüksek hız veriyorlar ama? Cevap: Diğer sağlayıcılar bizi ilgilendirmiyor.
Soru: İnternet kullanmayan biri bize internet ile nasıl daha iyi bilgi verebilir? Cevap: İnternet kullanmamam bu sektörde ne olup bittiğini bilmemem anlamına gelmiyor.
Kısaca, bu kendine sonuna kadar güvenen, internet kullanmayan ve kullanmaya çalışanlara gram yardımcı olamayan ablamızın gözlerinden öpüyorum. Gözden öpmemin manası kesinlikle sevdiğimden değil, hani batıl inanç vardır ya, gözden öpmek ayrılık getirir derler. İşte o yüzden öpüyorum ben de.
Oradan gerçekten sinirli, belki de teşekkür bile etmeden çıktım.
Rezillik
Çalışanlar
Bu kadar büyük bir firmanın bu konuda bu kadar tecrübesiz elemanları olması beni üzdü. Eğer bu firma dahi böyle ise, biz kimlerin eline kalmışız?
Peki, haydi bu olayı tamamen unutup, aynı firmanın farklı bir rezilliğine geçelim.
Nisan 2017
Taahhüdümüzün bitmesi ile birlikte gelen internetsizlik, gözlerimizi saten bir kumaş ile kapatmıştı.
Kısacası yine O firmaya kalmıştık. O zamanki aklımla, bu firmanın yenilenme adımıyla birlikte bizlere daha iyi bir servis sağlayabileceğini düşünüyordum.
Öğle arasına yakın bir zamanda bir o firmanın bayisine gittim. Bayide kimsecikler yoktu, ben de numaramı alıp yukarı kata çıktım. Orada bir hanımefendi, bir müşteriyle ilgilenmeyi bitirmişti. Sıra numarası yazan kağıdımı cebime koymaya, ve oradaki oturaklardan birine oturmaya yelteniyordum ki, bu hanımefendi bana öğle arasına çıkmayacağını, yardımcı olmak istediğini söyledi. Ben de büyük bir heyecan ile önündeki küçük sandalyeye oturdum.
Bana yaşanan durumu, sonra ise nasıl bir paket istediğimi sordu. O zamanların yeni haberleri ile önce, her zamanki gibi "AKK KALKACAK MI KADIN, BANA BUNU SÖYLE" (tabii biraz daha kibar bir şekilde) dedim.
Bana, o olay hakkında bir şeyler duyduğunu, ama kesin olup olmayacağını bilmediğini söyledi. "Peki, hız değişimi konusunda bilginiz var mı?" diye sorduğumda, bu olayın doğru olduğunu söyledi.
Hız değişimi neydi?
"Hız değişimi can idi" demek geliyor içimden ama değil maalesef. Şöyle garip bir değişim tablosu koydular önümüze, hala bununla devam ediyoruz:
Gerçek Hız | AKK'den Sonraki Hız |
---|---|
4-8 Mbps | 3 Mbps |
8-16 Mbps | 5 Mbps |
16-24 Mbps | 8 Mbps |
24-50 Mbps | 16 Mbps |
50-100 Mbps | 24 Mbps |
100-500 Mbps | 32 Mbps |
500-1000 Mbps | 64 Mbps |
Bunun üzerine küçük bir hesap yapıp, 35Mbitlik paketi gömeyim dedim. Sonuçta en düşük 16 Megabit hız alacaktım, değil mi?
ZOOORT! Yanlış!
Rezillik
Bilmem kaç'a kadar
16 Megabit'e kadar diyor ise, 8 de alabilirsin, 16 da. Ben şu an 13 alıyorum. Yan komşum 12, üstteki 15 alıyor. Kesintisiz 16 alan görmedim şu ana kadar.
Paketi ayarladık, bana modemi verdi ve eve geldim.
Rezillik
Modem
Şu ana kadar hiç bir internet servis sağlayıcısının doğru düzgün modem verdiğini görmedim. Dingo dingo modem vereceğine doğru düzgün bir modem ver de bari, daha sonra servise harcayacağın parayı kıs biraz. Bunu da mı ben söyleyeyim?
Sonuçta bilgisayar mühendisliği okuyorum, modem kurulumu yapamayacak kadar aptal değilim! (modeme kabloları taktım ve oto kurulum yapmasını bekledim.)
Modemin arkasında yazan şifreyi 7777'ye yolladım ve MEREDEZ kazanma şansını yakaladım.
Kısacası, internete bağlanamadım. Modemin şifresi doğruydu, ancak beni internete çıkarmıyordu. Demek ki otomatik kurulum falan yalanmış deyip modem arayüzüne gömçürdüm.
Arayüzde bilgilerimi girip internete sonunda bağlanabildim, ancak bir sıkıntı vardı. Bu modem, sürekli internetten kopuyor, birkaç saat gelmiyor, kafasına esince tekrar tekrar, gidip geliyordu.
Acaba splitter'da mı (internet-telefon kablosuna ayıran küçük şey) bir sorun var deyip gelen kabloyu, splittersız, direk modeme taktık, ancak fayda etmedi. (Splinter ustaya selamlar, her splitter deyişimde aklıma gelir)
Kısacası, modem dandikmiş. O akşam intenetin olduğu saatlerde bir Asus modem aldık, sorun çözüldü.
Ki, daha sonra Doğukan adında bir arkadaşım da aynı durumdan muzdarip oldu, ancak modem almadan yırmış o.
Peki, sen bize bunları söylüyorsun da bir tek o firma mı suçlu?
Tabii ki hayır, zaten bu gönderinin başlığı "O Firmanın Rezilliği" değil, burada tüm Türkiye'yi konuşuyoruz.
Ama yine de, servis sağlayıcılar ile alakalı yorumları incelemek isteyenler için şu linki şuraya bırakayım: TTNET'i Sevmeyenler
Ancak size şunu kesin ve net söyleyebilirim ki, şu ana kadar aldığım tüm internet hizmetleri kötüydü. Bazısı az kötüydü, bazısı berbattı ama sonuç itibari ile adam gibi bir internet sahibi olamadım.
Başka ne rezillik var?
Tabii efendim, rezillik mi istersiniz? Buyurun size sıralıyorum.
Rezillik
Engeller
Vikipedi, YouTube, Twitter ve niceleri engellendi. VPN'ler engellendi. Baktığımız her sayfa, gördüğümüz her haber filtrelendi. Bu engellerden bazıları kalktı, bazıları kaldı. ancak Twitter filtrelendiğinde söylenen o sözü hiç unutmayacağım.
İşte size o "engellenen" siteden bir alıntı:
Türkiye'de 7000'den fazla internet sitesi engellidir. Türkiye'de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından engellenen sitelerin engeli için mahkeme kararı aranmaktadır. Yine Türkiye'de Mayıs 2008 ve 2010 tarihleri arasında YouTube dahil birçok site sansürlenmiştir. Yine BTK tarafından arama motorlarında birçok kelime yasaklı kelime olarak nitelendirilmiştir.
Rezillik
Hızlar
Speedtest.net'i daha önce duymuşsunuzdur. İşte o site, sizin ölçtüğünüz hızları tutuyor ve diğer ülkeler ile kıyaslıyor. İşte bu sitede 133 ülke arasından, 16.73 Megabit ortalama ile 87.yiz. Dünya ortalaması an itibariyle 46.25. O kadar kötü değil, değil mi? ~17 Megabit neyimize yetmiyor? İşin komik yanı, bu ortalamamız Download üzerinden. Upload üzerinden bir sıralamamız yok ancak şunu söyleyebilirim ki, dünyanın ortalama upload hızı... 22.47 MEGABİT! Türk Telekom'dan verilen MAKSİMUM upload: 4 megabit. Türk Net'ten verilen MAKSİMUM upload: 3 megabit.
Kaynak: Speedtest Global Index
Rezillik
Fiyatlar
$26.05 ile 26. sıradayız. O kadar kötü sayılmayız, değil mi? Gelin, biraz ekonomiye bakalım. Biz, internete ortalama 26 dolar veriyoruz. Dolar, an itibari ile 4.80 küsur. 4.80 kur x 26 dolar da 124.80TL yapıyor.
Düz hesap yapıp 125 lira diyelim. Bu 125 Lira, anlık asgari ücretimizin (1603 TL) binde 78'i demek. Yani %7.8'si.
Bir de Romanya'ya bakalım. Asgari ücret 407,86 Euro, yani şu anki kur ile 2310 TL. Aylık internete ödedikleri miktar, $13.55, yani 65.74TL. Bu, asgari ücretlerinin Binde 28'ine denk geliyor.
Yani biz internete, bir Romanyalıdan yaklaşık 3.6 kat daha fazla ödüyoruz.
Kaynak: Cable
Rezillik
Latency (Gecikme)
Online oyun oynayanlar bilirler bu konunun ne kadar önemli olduğunu. Bir düşmanın, sizi bir milisaniye dahi erken fark etmesi, onun yararına olacaktır. Bizde bu kadar oyuncu, bu kadar genç nesil var iken, bu gecikmenin hala düşürülemediğini düşündükçe içim kararıyor.
Rezillik
Spike (Anlık Kesinti)
Üstteki ile beraber yaşanan durum. Benden mi kaynaklı diye modeme ping atıp test ettim, ve benden kaynaklı olmadığını gördüm. 21. yüzyılın neredeyse %20sini tamamlamamıza rağmen Türkiye'de hala bir problemdir.
Rezillik
O fiber benim, şu bakır senin
Türkiyedeki altyapının genel sıkıntısı, internet servis sağlayıcıların yaptıkları altyapıyı başkalarıyla paylaşmamasından kaynaklanıyor.
Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz: Bir AVM'desiniz, karnınız aç ve bir dükkandan sipariş verdiniz. Ancak o dükkanın önündeki oturacak her yer dolu. Yan dükkanın sandalyelerinden birine oturdunuz ve siparişinizin hazırlanmasını bekliyorsunuz. O, sandalyesi boş olan dükkanın sahibi gidip sizin satın aldığını dükkanın sahibine diyor ki, senin müşterin benim koltuğuma oturdu, ücreti şu kadar. Sizin sipariş verdiğiniz dükkandaki adam da gelip size diyor ki, oraya oturduğunuz için ekstra ücret kesmemiz gerekecek. Kısaca, sırf yan dükkanın sandalyesine oturduğunuz için, o dükkandan herhangi bir hizmet almadan o dükkana ödeme yapmanız gerekiyor.
Ama ödeme yapmıyorsunuz. Neden mi? Çünkü AVMler genelde bu sandalyeleri ortak kullanıma katarlar, o AVM'de bir dükkan açmanın şartlarında geçer bu. Peki Türkiye, neden internet servis sağlayıcılara bunun gibi bir yaptırımda bulunmuyor?
Ayrıca, "Bu benim kablom, bu benim fiberim, kullandırtmam, kullandırttırırsam da o kabloyu dizme parasını senden alırım!" diyerek başarıya ulaşmaya çalışan servis sağlayıcılara buradan tekrar sevgilerimi iletiyorum.
Detaylı bilgi arayanlar "Unbinding" anahtar kelimesi ile arama yapabilirler.
Yeter sanki?
Biraz uzun yazdığımın farkına vararak yazıyı burada sonlandırıyorum. Okuyanınız var ise, umarım keyifle okumuştur.